Yücel - İslamiyet'ten Hristiyanliğa Olan İnanç Yolculuğum

Ben Türkiye'de doğdum ve bir müslüman olarak yetiştirildim. İslam benim inancım, kültürüm ve kimliğimdi. İslam hakkında hiç bir zaman şüpheye düşmemiştim. Kur-an ve Son Peygamber'e bütün yüreğimle inanmıştım.

Müslüman bir ailede doğduğum için değil İslamın gerçek yol olduğuna inandıgım için müslüman olmak istedim. Bu yüzden diğer dinler hakkında araştırmaya karar verdim. Diğer dinlerdeki insanların İslam'a ve Son Peygambe'e neden inanmadıklarını merak ediyordum. Bu sorularıma cevap bulmak için farklı dinlere inanan insanları aradım.

Kur-an'ı okudum ve Hristiyanlar cehenneme gidecek ifadesi ile karşılaşınca çok şaşırdım. Çünkü Onlar İsa'yı Allah'a şıh koşuyorlar yani aynı derecede kabul ediyorlardı. (Örnek bir ayet: "Meryem oğlu Mesih Allah'tır." diyenler kesinlikle kafir oldular. Oysa Mesih şöyle demişti: "Ey İsrailoğulları, hepiniz benim de sizin de Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin! Kim Allah'a ortak koşarsa, Allah ona cennetini yasak etmiştir, varacağı yer ateştir ve zulmedenlerin yardımcıları yoktur." (5:72).) Bunu anlayamamıştım. Bu Tanrı'nın dini değil miydi? Tanrı İsa'yı peygamber olarak göndermemiş miydi? Tanrı ise yaramaz gibi gözüken ve ögretemeyen bu İsa peygamberi neden göndermişti?

İsa, peygamber olarak görevini yerine getirememiş ve insanlar onu yanlış anlamışlardı. Ve en sonunda Tanrı İsa'yı çarmıha gerilmekten kurtarmak zorunda kalmıştı. O zaman Tanrı neden İsa peygamberi göndermişti?

Hristiyan arkadaşlarım için çok üzülmüştüm. Hristiyanlik hakkında öğrenmem gerektiğini düşündüm böylelikle Hristiyan arkadaşlarıma yardım edebilirdim.

Bir İncil satın aldım ve okumaya başladım. Asıl amacım onun hatalarını bulmaktı. Kitabın başından değil mektuplar bölümünden okumaya başladım. Kitabı okurken, "Evlenince eşlerin vücutları birbirlerine ait olduğu" fikrini gerçekten çok beğendim. İncil'in kadınlara büyük bir önem verdiğini ve onları ikinci sınıf vatandaş yapmadığını gördüm. Okumaya devam ettikçe, hata bulmak yerine Hristiyanlığa ilgi duyabileceğimden korktuğum için okumayı bıraktım.

Bir gün bir arkadaşım bana İsa hakkında konuşan bir arkadaşının olduğundan bahsetti. Bu kişinin telefon numarasını istedim ve onu aradım. Telefonda beni kilisedeki bir toplantıya davet etti. Oraya gittiğim zaman orada Hristiyan Türkler ile karşılaştım. Buna inanamadım çünkü müslümanlığı kolaylıkla ögrenebilecekleri bir ülkede bir Türk nasıl hristiyan olabilirdi? Bu hristiyan Türklerin sosyal olarak çok zayıf kişilikleri olduğuna inanmıştım. Kendilerini toplumda var edemedikleri için böyle şeylere katıldıklarını düşünmüştüm.

Fakat, bu toplantılara gitmek hoşuma gidiyordu. Çünkü soru sorabiliyor ve diğer dinler hakkında tartışabiliyordum. İkinci hafta en samimi arkadaşımı da bu toplantıya çağırdım.

Bir gün, bu hristiyan beni ve en samimi arkadaşımı, "İSA" isimli bir film izlemek için evine davet etti. Bu film İsa'nın yaşamı hakkındaydı. Filmi izlerken hep İsa'nın bir yerde "Benden sonra bir peygamber gelecek ve Sizin ona inanmanızı istiyorum" gibi bir şey söyleyeceğini bekledim. Ama böyle bir şey söylemedi.

Bildiğimi sandığım ya da bana ögretilen Hristiyanlıktan çok farklı bir inançla karşılaşmıştım. İşte bundan sonra İncil'i tekrar okumaya başladım. İncil'i okurken ya İsa'ya ya da Muhammed'e inanmam gerektiğini fark ettim. Çünkü İsa kendisinin tek yol oldugunu söylüyor ve Muhammed ise kendisinin son peygamber olduğunu söylüyordu.

İsa onlara, "Yol Gerçek ve Yaşam Ben'im dedi. Benim aracılığım olmadan kimse Baba'ya gelemez."
Yuhanna 14:6

Daha sonra bu hristiyan arkadaslarımdan bir tanesine, Eski Antlaşma yani Tevrat ve Zebur'daki İsa hakkında belirtilen peygamberlikleri sordum. O bana bir liste verdi. Bu listede İşaya 53, Mezmurlar 22, Mezmurlar 2 gibi İsa'yı ve O'nun çarmıha gerilişini anlatan peygamberlik ayetleri vardı. (Bu ayetler İsa'nın doğumundan en az 800 yıl önce yazılmıştı)

Bu noktadan sonra, İsa'nın tek yol oldugunu açıkça görmüştüm. Fakat bütün hayatımı etkileyecek bir hata yapmaktan korkmuştum. Ve bir yöntem buldum...

İnsanlar farklı dinlere inanırlar ve bütün bu dinler doğru olamaz. Zeka Tanrı'yı bulmak icin yeterli değildir. Fakat, eğer Tanrı'ya dua edersem ve bu sorumluluğu Tanrı'ya bırakırsam, o zaman korkacak bir şey olmadığını düşündüm. Çünkü insanlar hata yapabilir ama Tanrı asla hata yapmaz. Benim duam suna benziyordu:

Tanrı'm, Seni bilmek istiyorum, Sana hizmet etmek istiyorum, Cennetin güzellikleri için ya da insanlar arasında dinsel bir saygı görmek için değil, fakat sadece Seni tanımak istiyorum. Hata yapmak istemiyorum. Lütfen kendini bana açıkla ki Senin Tanrı olduğunu bileyim.

Bu duadan sonraki haftalarda ilginç bir şeyle karşılaştım. Kutsal Kitap'ı açtığımda, dua ettiğim konularda cevapların gözüme iliştiğini yaşadım. Bir çok kez Tanrı'ya İsa'yı izlememi istiyorsan bana işaret göster diye dua ettim. Ve Tanrı bu dualarımı yanıtladı.

1994 yılında İsa Mesih'in benim kurtarıcım ve RAb'bim olduğuna inandım. O günden sonra Tanrı sürekli benim İsa'ya olan imanımı arttırdı.

Gerçekten Tanrı'yı tanımak istiyor musun? Yüreğini O'na aç, dua et ve izle!

Yücel